Tarihte silinmez izler bırakarak, aziz milletin kaderini derinden etkileyen, 107 yıl önce birlik ve beraberliğimiz için vatan topraklarının bağımsızlığı, bayrağımızın göklerde nazlı nazlı dalgalanması, ezanımızın semalarda sonsuza kadar yankılanması için şehadet şerbetini içen şehitlerimizi milletçe minnet, rahmet ve saygı ile anıyor, Şehitler Günü’nü idrak etmenin onur ve gururunu yaşıyoruz.
Aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları ve bizlere emanet ettikleri bu toprakları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da muhafaza etmek, en kutsal görevimizdir. Bizlere bu büyük zaferin gururunu yaşatan şehitlerimizi asla unutmadan, birlik ve beraberliğimizin ehemmiyetini idrak ederek, yeni nesillere bu bilinci aktarmayı bir borç bilmeliyiz.
Çanakkale muharebeleri; gönlü Tevhid kumaşıyla dokunan, Peygamber Efendimizin ahlâkıyla ahlâklanan ve O’nun yüce adını alan “Mehmetçik”in şahsında maddeleşen; dinimize, devletimize, vatanımıza ve nâmusumuza kastetmeye kalkışan düşmanlara karşı “Çanakkale rûhu” ile manganın tabur, bölüğün tümen, alayın ordu hâline geldiği; can kaygısının yerini şehâdet ideâlinin aldığı, “Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl.” parolasının yüreklerde dalgalandığı, cihat aşkıyla şahlanan kahraman ecdadımızın düşmanın çok üstün silah gücü karşısında bedenlerini kalkan yaptığı kahramanlık destanıdır.
Ruhları şad olsun.